valiantly Turecki

Przykładowe zdania
The soldiers fought valiantly but finally they had to give in.
Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.




My armies fought hard and valiantly.
Askerlerim cesurca ve çok çetin bir biçimde savaştılar.




In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle.
Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.




Since my brother died suddenly two years ago, my sister-in-law has valiantly kept going the small jewellery store he left her.
İki yıl önce kardeşimin ansızın ölmesinden beri, yengem onun kendisine bıraktığı küçük mücevher dükkanına gitmeye devam etti.



